30 Temmuz 2008 Çarşamba

Eğitimde Postmodern Liderlik


Dr. Bülent Akdağ

Bilgi çağının tipik liderlik biçimi kolektif (ortaklaşa) liderlik olacaktır. Bir durumda bir lider yerine durumun farklı yanları veya aşamaları için birden çok liderin ortaklığı sözkonusu olacaktır. Yaratıcılık ve başlatıcılıkta yardımlaşma ve birliktelik geçerli olacaktır. Bilimsel bilgilerin çoğalması, sanatın ve yaratıcılığın gelişmesi, yaygınlaşması, bilgi çağındaki liderliği de değiştirecek, liderin işlevlerinden bir kısmını teknolojiye dayalı “bilgi” alacaktır.Ayrıca, bilgi çağının “yaşama tarzı” üzerindeki doğrudan etkisi, lidere gereksinim duyulan kriz ortamlarını azaltacağı için rastlantılara dayalı liderlik biçimini azaltacaktır. Diğer bir deyişle, lider-ortam bağımlılığı azalacaktır.[1]
Böylece postmodern liderlik, tekil değil çoğul karakterli olmak durumundadır. Postmodern liderin doğasında “diyalog” tarzı bir iletişim sözkonusudur. Bu, anlamaya ve anlatmaya dayalı bir etkileşim biçimini ifade eder. Clive Beck bunu şöyle belirtmektedir:
Okulun diğer bir uygulama alanı da postmodernizmin daha demokratik ve diyaloga önem veren niteliği ve bunun otoritelerin hareket noktalarını ve uzmanlıklarını azaltan rolleriyle ilgilidir. “Birlikte öğrenen öğretmen ve öğrenci” anlayışı “neyin nasıl yapılacağını tepeden inme şekilde belirten öğretmen” anlayışının yerini almalıdır. Bu, hem öğrencilerin değerlerinin ve ilgilerinin göz önüne alınması içi gereklidir, hem de onların günlük yaşam deneyimlerinin diğer öğrenci ve öğretmenlere aktarılması için gereklidir.[2]Böylece okul liderlerinin (öğrenci, öğretmen ve yönetici) postmodern liderliğin diyalog yöntemini kullanmak durumunda oldukları bir gerçektir.1960’lı yıllardan sonra modernist kuramlara karşı eleştirel bir bakış olarak gelişen Postmodern kuram; merkeziyetçiliği, hiyerarşik yapılanmayı, bürokrasiyi ve uzmanlaşmayı reddetmektedir. Örgütsel yönetim modeli olarak “esnek örgütsel yapı” modelini öngörmektedir.Postmodern kuramcıların başlıcaları olarak; Wittgenstein, Foucault, Heidegger, Cixous, Habermas, Nietzsche, Haraway, Levinas, Davidson, Spivak, Derrida, Gadamer, Benhabib, Butler, Rorty, MacIntyre, Putnam, West, Fraser ve John Dewey gibi birbirinden son derece farklı görüşlere sahip düşünürler gelmektedir.Postmodernizm, Aydınlanmanın reddidir, gücün bilgiye, dile ve ahlaka dair kuramlarımıza nüfuz etmesidir; akılcılık karşıtıdır; kökten bir toplumsal yapılanmayı önerir, sıradanlığa değil ayrıcalığa önem verir, toplumsal (ve doğal) gerçekliğin bilinçli bir şekilde oluşturulmasıyla ilgilenir; öznenin merkeziyetçiliğine karşıdır, kimlik kavramının değişkenliğini vurgular ve buna benzer pekçok şey sayabiliriz.[3]Postmodernizmin önceleri sanat ve edebiyat alanında bir özgür dışavurumculuk olarak ortaya çıktığını söyleyebiliriz. 1980'lerden sonra ise sosyal bilimlerde, yönetim ve örgüt araştırmalarında tartışılmaya başlandı.Pekçok araştırmacının, TKY modelini de “postmodern yönetim anlayışı” olarak ele aldıkları görülmektedir.Postmodernizm gelenekçiliğe önem verir ve geleneğin formlarında yeni dönüşüm olanakları arar. Bütünselliğin karşısına atomik yapılanmayı önerir. Bunun anlamı merkeziyetçi yönetim yerine yerel yönetim ve yerinden yönetim anlayışını geçirmektir. Postmodernizm, evrenselliğe karşı bir tutum alır ve göreliliği savunur. Böylece çoğulculuk örgütsel yapılanmanın temel ilkelerinden biri olmaktadır.Diğer taraftan postmodernizm, modern toplumun mutlaka demokratik toplum olmadığını ifade etmektedir. Üstelik demokrasinin Batı uygarlığının, gelişmekte olan toplumların sosyo-kültürel koşullarını kontrol etmede bir politik tutum olduğu fikri de ağır basmaktadır. Postmodernizme göre, gelişmekte olan ülkeler de kendi demokrasilerini otonomik şekilde kurmalıdırlar.Postmodern yöneticinin tutum ve davranışları olarak şunlar belirtilebilir:1. Yerinden yönetime uygun bir “esneklik” ve “açıklık” tutumu.2. Sosyal çevre ile etkili ve anlaşılabilir bir diyalog.3. Örgütsel politikalarının belirlenmesinde bireylerin görüşüne önem.4. Örgütle ilişkili örgüt dışı bireylerin hizmete katılımını sağlama.5. Uzlaşmaya dayalı 'meşru' bir yönetim kurma.6. Hiyerarşiyi, kuralcılığı reddetme.7. Örgütsel sorunlara pratik çözümler bulma.8. İnsan haklarına saygılı olma.9. Özgün bir örgütsel demokrasiye inanma ve uygulama.10. Empatik iletişime önem verme.11. Verimliliğe ve kaliteye önem verme.12. Örgütteki bireylerin değerlerini koruma ve isteklerini dikkate almaPostmodernist bilgi toplumunda lider farklı becerileri sentezleyebilen ve kültür olgusuna önem veren bir tarzı benimsemek durumundadır. Şişman’ın geleceğin lideri üzerine söyledikleri[4] bir bakıma postmodern liderin genel özelliklerini de yansıtmaktadır. Buna göre gelecekte lider şu özelliklere sahip olmalıdır;1. Geleceğe ilişkin misyon ve vizyon belirlemek.2. Farklılıklardan yararlanmak ve karşıt görüşleri uzlaştırmak.3. Kendini tanımak ve başkalarının duygularını anlamak.4. Düşünce ve eylemde esnek olmak.5. Yeni değerler, etik ve moral standartlar oluşturmak.6. Rol modeli olmak, değerleri temsil etmek.7. Çok kültürlü ortamlarda ortak bir kültür oluşturmak.8. Mükemmel bir iletişim yeteneğine sahip olmak.9. Risk üstlenebilmek ve belirsizliklerle başedebilmek.Postmodernist öğretinin temel görüşlerinden birisi, görecelik (rölativizm) tir. Bu açıdan bakılınca bütün bilgiler görelidir. Değerler, ahlak kuralları, zamana, topluma, kişiye, kültür ve yaşama durumuna göre değişkenlik gösterir.[5] Dolayısıyla tek bir gerçeklik yoktur. Bu durumda postmodern lider, değişimi önceden görme yeteneğine sahip olarak; değişimin yönünü, hızını belirleyebilme ve farklılıkları uzlaştırarak sentezleyebilme gücünü göstermelidir.Sonuç olarak, postmodern bilgi toplumunun eğitim örgütü, Hesapçıoğlu’nun da belirttiği gibi otonom bir okul olacaktır ve böyle bir okul yöneticisi “...işbirliği yapan takım ile ve bu takımda çalışan... öğrenim süreçlerini başlatan ve astların yeteneklerini, yaratıcılıklarını ve anganjmanlarını optimal gelişme ve örgütün amaçlarının gerçekleşmesi için destekleyen bir kişidir.”[6]


KAYNAKÇA

Clive Beck. “Postmodernısm, Pedagogy, and Phılosophy of Educatıon,” Phılosophy Of Educatıon Socıety, 1996.

Hayri, S. Bolay, “Postmodernite,” Yeni Türkiye Dergisi, 21. Yüzyıl Özel Sayısı, 4:19, 1998, ss.519-524.

Hüseyin Başar, “Bilgi Çağında Liderlik,” 21. Yüzyılda Liderlik Sempozyumu, 5-6 Haziran 1997, Bildiriler Kitabı, Cilt-1, İstanbul: Deniz Harp Okulu Komutanlığı Basımevi, 1997, ss.64-65.

Mehmet Şişman, “Geleceğin Liderlerinin Yetiştirilmesi ve Eğitimde Liderlik,” 21.Yüzyılda Liderlik Sempozyumu, 5-6 Haziran 1997, Bildiriler Kitabı, Cilt-1. İstanbul: Deniz Harp Okulu Komutanlığı Basımevi, 1997, ss.162-168.

Muhsin Hesapçıoğlu, “Modernizmden Postmodernizme Eğitim Anlayışları ve Okulun Geleceği,” Yeni Türkiye Dergisi, 21. Yüzyıl Özel Sayısı, 4:19, 1998, ss.813-820.

Nicholas C. Burbules, “Postmodern Doubt And Philosophy Of Education,” Phılosophy of Educatıon Socıety, 1996.


Notlar

[1] Hüseyin Başar, “Bilgi Çağında Liderlik,” 21. Yüzyılda Liderlik Sempozyumu, 5-6 Haziran 1997, Bildiriler Kitabı, Cilt-1, İstanbul: Deniz Harp Okulu Komutanlığı Basımevi, 1997, ss.64-65.

[2] Clive Beck. “Postmodernısm, Pedagogy, and Phılosophy of Educatıon,” Phılosophy Of Educatıon Socıety, 1996.

[3] Ayrıntılı bilgi için bakınız: Nicholas C. Burbules, “Postmodern Doubt And Philosophy Of Education,” Phılosophy of Educatıon Socıety, 1996.

[4] Mehmet Şişman, “Geleceğin Liderlerinin Yetiştirilmesi ve Eğitimde Liderlik,” 21.Yüzyılda Liderlik Sempozyumu, 5-6 Haziran 1997, Bildiriler Kitabı, Cilt-1. İstanbul: Deniz Harp Okulu Komutanlığı Basımevi, 1997, ss.162-168.

[5] Hayri, S. Bolay, “Postmodernite,” Yeni Türkiye Dergisi, 21. Yüzyıl Özel Sayısı, 4:19, 1998, ss.519-524.

[6] Ayrıntılı bilgi için bakınız: Muhsin Hesapçıoğlu, “Modernizmden Postmodernizme Eğitim Anlayışları ve Okulun Geleceği,” Yeni Türkiye Dergisi, 21. Yüzyıl Özel Sayısı, 4:19, 1998, ss.813-820.


***
Referans: Akdağ, Bülent. “Eğitimde Postmodern Liderlik”, Eğitim Dergisi, İstanbul: Bahçelievler İMEM Yayınları, Sayı: 3, 2004.

Hiç yorum yok: