24 Ağustos 2009 Pazartesi

Alternatif Eğitim ve Alternatif Eğitim Gönüllüleri Üzerine Dr.Bülent Akdağ* İle Söyleşi


Röportaj: Reyhan Poyraz**
Salı, 27 Ocak 2009

Alternatif eğitimin, mevcut eğitime karşı çıkışı dile getirmekten öte bir paradigmayı işaret ettiğini ve kavramın bir insan felsefesi ile ilintisini belirtmeden, alternatif eğitim paradigması çerçevesinde karakterize olan modellerin ortaya çıkışlarını, uygulama süreçlerini ve yapısal dönüşümlerini anlamak olası değildir. Eğitimde “insanı görme biçimi” her toplumsal dönemde kavramın anahtarını veriyor. İnsan doğasının ne olduğuna ilişkin sahip olunan tutumlar, kaygılar, tasarılar ve ütopyalar ile eğitimin işleyen yapısı içinde oluşan problemlerin tıkanma noktaları alternatif eğitim tarihinin izdüşümünü oluşturmaktadır...

Alternatif Eğitim’in Türkiye ayağında aynı adla kurulan derneğin başkan yardımcısı Dr.Bülent AKDAĞ ile dernek ile ilgili yapılan röportajda şu bilgilere ulaşılmıştır:

R.P: Derneğin kuruluş amacını açıklar mısınız?
B.A.: Kuruluş amacı Türkiye’de alternatif eğitimi tanıtarak yaygınlaşmasını sağlamaktır.
R.P.: Dernek yapısından biraz bahseder misiniz? Derneğin yaşı, dernek binası, bütçeniz ?
B.A.: Derneğin 3 yıllık bir geçmişi var. İlk yıl girişim düzeyinde son iki yıl ise resmi olarak faaliyet göstermektedir. Türkiye’de İstanbul dışında bir başka şubemiz yok. Dernek, Beyoğlu’nda, Sokak Çocukları binasında yer alıyor. Bütçemiz, yurtdışı ve yurt içi bağışlar ile üye aidatlarından oluşuyor. Üye aidatı aylık 5 YTL’dir.
R.P.: Neden Alternatif eğitim?
B.A.: Okullarda öğrenciyken, hazır gelen programlar, önceden hazırlanmış ders kitapları ile kendimizi özgür hissedemedik, ifade edemedik, sevmediğimiz dersler oldu ve başarılı olmadığımız dönemler oldu. Alternatif eğitimde, “öğrenmek için tek bir en iyi yol yoktur, herkes farklı öğrenir” düşüncesi egemendir.
R.P.: Alternatif eğitimin bireye nasıl bir katkısı oluyor?
B.A.: Birey alternatif eğitim sayesinde, kendini daha rahat ifade edebiliyor ve insan olmaktan doğan ihtiyaçlarını görmesini ve bunları gidermesini sağlıyor.
R.P.: Türkiye’de alternatif eğitime geçen okul var mı?
B.A.: Ülkemizde tüm eğitim öğretim faaliyetleri Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olmak zorunda. Dolayısıyla henüz alternatif eğitim modellerinden birini resmî olarak uygulayan bir okul yok. Ancak farklı girişimler sözkonusu tabi ki. Bütünüyle bir modeli uygulamak yerine yöntemsel olarak alternatif uygulamalar var.
R.P.: Hedef kitleniz kimlerden oluşuyor?
B.A.: Özellikle öğretmen ve veliler.
R.P.: Neden öğretmen ve veliler?
B.A.: Öğretmenler bu eğitimin kuramsal kısmında yer alıyor. Velilere ise uygulamaya yönelik eğitimler veriliyor. Dünya’daki örneklerinde de alternatif eğitimin başlatıcıları veliler oluyor. Sözgelimi çocuklarını devlet okuluna göndermek istemeyen, farklı bir eğitim almalarını isteyen veliler birleşiyor ve çocukları için farklı eğitim isteklerinden yola çıkarak okul kuruyor.
R.P.: Alternatif okulların özellikleri neler? Neden bu okullar tercih ediliyor?
B.A.: Alternatif eğitim veren okullarda eğitim programları genellikle veliler, öğretmenler ve öğrencilerle ile birlikte hazırlanıyor. Disiplin ve yönetim hep birlikte sürdürülüyor. Büyük bir otokontrol var. Herkes kendi kendini kontrol ediyor. Demokratik bir yönetim söz konusu, kişiler, standarda göre değil ilgi alanına göre eğitim alıyor. Dolayısıyla daha başarılı ve daha mutlu oluyorlar.
R.P.: Derneği ve Alternatif eğitimi tanıtıcı faaliyetleriniz nelerdir?
B.A.: Alternatif eğitimi tanıtıcı, konferanslar, seminerler ve eğitim faaliyetleri düzenleniyor. İhtiyaç duyulan alanlarda eğitimci eğitimleri hazırlanıyor. Montessori eğitimi düzenlendi. Bu model duyu organları ile öğrenmeye dayalı ve öğrenirken ahşap materyallerin kullanıldığı bir model. Ayrıca Waldorf atölye çalışmaları yapıldı. Eleştirel pedagoji üzerine konferanslar verildi.
R.P.: Eğitimlerle ilgili duyuruları nasıl yapıyorsunuz?
B.A.: Genelde internet ortamında çeşitli STK’lara bilgi vermek şeklinde ve web sitemizden (http://www.alternatifegitimdernegi.org.tr/) duyuru yaparak.
R.P.: Üye sayınız ve üyelik koşullarınız hakkında bilgi verir misiniz?
B.A.: Şu an 38 üyeye sahip bir derneğiz. On beş günde bir toplantı yapılıyor ve üyelerin toplantılara katılımı bekleniyor. Herhangi bir özel koşulumuz yok.
R.P.: Üyelerin eğitimleri için neler yapılıyor?
B.A: Üyeler hangi alanda eksiklik hissediyorlarsa o konudaki eğitim ihtiyaçlarını kendi düzenledikleri faaliyetler ile de gidermeye çalışıyorlar. Böylece dernek aktivisti olabiliyorlar. Sözgelimi dernek üyelerinden birisi çocuklara yönelik “ahşap oyuncak atölyesi” kurdu. Burada velilere de eğitimler veriliyor. Bir üye Almanya’daki alternatif eğitim kongresine katıldı. Şu an aktif üye konumunda. Diğer bir üyemiz Finlandiya’da, konuyla ilgili çalışıyor. Çeşitli, atölye çalışmaları, seminerler ve konferanslar devam ediyor.
R.P.: Teşekkür eder çalışmalarınızda başarılar dilerim.

***

* Dr. Bülent AKDAĞ, Alternatif Eğitim Derneği Başkan Yardımcısı, Marmara Üniversitesi AEF, EBB, Öğr.Gör.
** Reyhan POYRAZ, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Halk Eğitimi Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi.
***

Hiç yorum yok: